Herkesin hayalidir, "bir gün işten ayrılıp kahvaltıcı açmak".
İstanbul'da veya güneyde bir sahil kentinde.
Mekan şirin ve samimi olmalı. Müşteri kendi evinde kahvaltı ediyormuş gibi hissetmeli.
İşte o hayali ben de içimde yaşatıyorum. Bir gün diye diye..
Singapur'da Mandarin Gallery AVM'si içindeki Wild Honey'i görünce çok heyecanlandım. Tam istediğim gibiydi her şey. Hayalimdeki kahvaltıcı...
Wild Honey sabah 9'dan akşam 9'a kadar tüm gün kahvaltı sunan bir mekan. Dünya mutfaklarına ait kahvaltı tabaklarını sunuyorlar. Keşke menülerinde Türk mutfağının kahvaltı tabağı olsa!! Çok şey kaçırdıklarının farkında değiller.
Sadece kahvaltı tabağı değil, salata veya sandviç satışı da mevcut.
Tam girişinde şirin bir el yazısıyla beklemenizi söyleyen bir karatahta konulmuş. Biz de beklemeye başladık. Çok kısa bir süre içinde garsonumuz güleryüzle gelip bize masamızı gösterdi ve siparişimizi vermek için tezgaha gitmemizi söyledi.
İlginç bir sistemleri var. Self-servis değil ama sipariş için tezgahın oraya gitmeniz gerekiyor. Ödemenizi yapıp tekrar masanıza geri dönüp yemeğinizi bekliyorsunuz.
Mekana girerken tezgahına ilk görüşte aşık olmuştum zaten. Yumuşak renklerdeki canlı çiçeklerle bezenmiş cıvıl cıvıl bir mutfağın tezgahı gibiydi sanki.
Tezgah arkasındaki duvara asılı karatahtalar üstüne renkli tebeşirlerle menüsü yazılmış. Bir yandan menüye odaklanmaya çalışırken bir yandan da raflardaki cam kavanoz içinde kurabiyelere gözüm kayıyor. Yan yana dizilmiş, içinde "gel beni ye" diyen göz alıcı pastalara sahip cam kapaklı kek standlardan bahsetmiyorum bile!
Wild Honey, kararsız müşterilerini de düşünmüş. Kahvaltı tabaklarının resimlerini ve açıklamalarını Ipad'e koymuş. Bu uygulama Türkiye'de de olsa çok güzel olabilirdi. Eminim verdiği siparişin neye benzediğini görmek isteyen çok insan vardır.
Ödememizi yapıp fişimizi alıp tekrar masaya geri döndük.
Masaya getirdikleri kumaş peçeteliğin desenine bayıldım. Ama tabi kağıt ile ağzımı silmeye çok alışmışım, kumaş olunca bi yadırgıyorum.
Yemekten önce gelen kahvemin üstündeki kalp ise çok şirin. Kahvenin tadı tam istediğim gibi yumuşak içimlik. Ekstradan süt istememe gerek kalmadı.
Kahvenin yanında gelen küp şekerlerin sunuş şekli çok tatlı geldi bana. Ortada esmer şekerler, etrafında beyaz şekerler...
Gelelim yemeklerin lezzetine. Menüden Italian (19 Singapur $) ve Sweet Morning (19 Singapur $) sipariş etmiştik.
Italian, domatesli ve fontina peynirli omlet üstünde bolca rokayla tava içinde sunuluyor. Masaya geldiğinde sıcaklığını koruyordu. Omlet bayağı kalın ve yumurtadan daha çok peynirin tadını aldım. Fontina Peyniri tam yağlı inek peynirinden yapılıyor. Omlet için çok ağır bir seçim olmuş. Tadı resmen omleti öldürmüş.
Sweet Morning, kahvaltıda "sadece tatlı" yemeyi tercih etmeyen biz Türkler için çok tercih edilesi değil. Mango ile doldurulmuş Fransız tostunun üzeri pudra şekeri ile süslenmiş. Yanında 3 farklı tat var; bal, vanilyalı tereyağ ve kırmızı yaban mersini sosu. Omletten sonra tatlı niyetine yediğim bu kekimsi tadın yanında keşke nutella olsaymış dedim. Çünkü bana yeteri kadar tatlı gelmedi. Ne sürersem süreyim, ne tuzlu ne tatlı hissiyatı veremedi bana.
Tabii yemek yerken etrafı da bol bol inceledim. Mekanın mottosuna uygun özenle döşenmiş her şey: "No place like home" (Ev gibisi yok). Müşterisine pazar kahvaltısı ediyormuş gibi hissettirmek isteyen mekan gazete/dergi köşesi yaratmış. Çok hoşuma gitti.
Keşke mekan AVM içinde değil de deniz kenarında olsaydı. Hatta büyük bir bahçesi olsa, koltuklarında saatlerce oturur, vakit geçirirdim..
Sonuç olarak, Wild Honey dekorasyon konusunda gerçekten gönlümü fethetti. Ama fiyat-lezzet performansı açısından bakarsak, daha ucuz olması gerektiğini düşünüyorum. Belki de alıştığımız kahvaltı sofrası olmadığı için olabilir ancak lezzetten de öte, bir omlete yaklaşık 21TL vermek bana pahalı geldi. Ayrıca sıraya girip kendi siparişimizi verdiğimiz bir mekanda %10 servis ücreti ödenmesi fazlasıyla gereksiz.
Maalesef mekan sınıfta kaldı.
YORUMLAR YORUM YAP
Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı... kahvaltıcı açalımmmm...
neyse çok sevdim ben bu mekanı, ama avm de olmamalıydı dediğin gibi...
CEVAPLA