Alışkanlık oldu, bir mekana gitmeden evvel nasılmış diye internette mutlaka mekanı aratıyorum. Fotoğraflarına bakıyorum, varsa menüsünü inceliyorum, eşin dostun ve blogger arkadaşlarımın varsa yorumlarını okuyorum. Ama çok da fazla abartmadan.. Şaşırtılmayı, sürprizleri severim. Ama kaçırmamam gereken bir lezzet veya detay var mı diye de araştırmamı önceden yaparım.
Eminim benim blog'uma gelenler de bu düşüncelerle geliyorlar. Bu düşüncelerle sosyal medyadaki paylaşımlarımı okuyorlar. Benim önerim veya eleştirilerime göre mekana gitmeden kafalarında bir değerlendirme yapıyorlar. Bu sebeple, yazdıklarıma çok önem veriyorum. Ay yazıverdim oldu bitti diye yazmıyorum. Doğrulardan şaşmıyorum. Ve bu sözlerim bir kenarda dursun.
Televizyon ekranlarının şen şakrak yüzü Sahrap Soysal, Asmalımescit'te Türk mutfağından lezzetler sunan bir mekan açtı diye duyunca, ne yapıp edip gitmeliyim diye düşündüm.
Dostlar toplandık. Uzun süredir birbirimizle yüzyüze görüşmemişiz. Herkesin havadisi var. Gönül ister ki, hem hoş sohbet hem de lezzetli bir gece olsun. Sahrap'ı öneren arkadaşıma kulak verip, dost meclisinde son sözü söylüyorum. Sahrap'a gidilecek ve ben yazacağım.
Tabi ki de, emir büyük yerden olunca kimse itiraz edemiyor.
Sahrap Soysal yıllardır Anadolu ve Türk mutfaklarını araştırarak kendi deneyimlerini de katarak yemek tarifleri hazırlıyor.
Mekana ULAŞIM çok kolay. Şişhane Metro İstasyonu'nun Şişhane istikametinden çıkın. Çıkar çıkmaz karşınızda sol tarafta Miss Pizza'yı göreceksiniz. Solunuzda kalacak şekilde düz yürüyün ve ilk sağ sokağa sapın. Sokağın köşesinde Noir Pit Coffee var.
İki kattan oluşuyor. Hem iç hem de dış oturma alanları var. Serin yaz akşamlarında sokağa doğru olan verandasında hafif lezzetler atıştırma hayalleri kurmadım dersem yalan olur. Ama dış masalar çok popüler, özellikle de sigara içenler tarafından.
![]() |
Öncelikle DEKORASYONdan başlayayım. Bir lokanta havasında döşenmiş. Ben daha sofistike bir mekan beklerken, Sahrap Soysal alaturka lezzetleri sunacağı son derece alaturka bir mekan açmayı tercih etmiş. Şimdi sözlerim olumsuz olarak algılanmasın. Ben bu lokanta havasına bayıldım. Sanırım turistler de bayılmış ki, her yer turist kaynıyordu. Eğer sizin de yurtdışından gelecek misafiriniz varsa, bu mekana getirebilirsiniz. Eminim bayılacaktır. Sahrap Hanım'ın evinden getirilen eşyalarla döşenmiş. Ne kadar çok eşyası varmış demeden edemedim. Gruptaki bazı arkadaşlar, abartı derecede fazla süs eşyası olduğunu düşündü. Oysa, bana göre detaylarla dolu bir dekorasyon gibi geldi.
İkinci katta yer alan masamıza doğru giderken duvarda asılan ilginç dekoratif eşyalarını ve merdiven duvarında yer alan Sahrap Soysal'ın portresine göz attım. Yine tekrarlıyorum, güzel detaylar.
![]() |
![]() |
Yukarısı da aşağısı gibi lokanta havasında döşenmiş. Masanın bir kısmı koltuklardan bir kısmı sandalyelerden oluşuyor.
![]() |
![]() |
![]() |
|
Bir solukta havadisleri paylaşırken bir yandan menüden neler sipariş vereceğimize karar vermeye çalıştık. Bir baktık, Sahrap Hanım elinde tavasıyla masamıza çıkageldi. Kuru yoğurt ile yapılan mantıymış. İnanılmaz lezzetli. Olay bence baharatlı tereyağında. En son bu kadar lezzetli bir mantı ne zaman yediğimi hatırlamıyorum.
Sahrap Soysal ekranlardaki gibi. Ne bir eksik ne bir fazla. Güleryüzlü, hoş sohbet, ve cana yakın. Herkes onun yemeklerini yiyip mutlu olsun istiyor havasında.
![]() |
![]() |
İştah açıcı olarak gelen zeytinyağlı peynir toplarına etraftan hiç çekinmeden ekmeğinizi bandırınız! Tek şikayetim çabuk bitmesi!!
![]() |
![]() |
Büyük grupların en güzel yanı, - tabi ki sohbetten sonraki - denemek istediğiniz her lezzeti gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorsunuz. Ortaya gelen tüm lezzetler tadımlık gibi oluyor ve ana yemek öncesi karınları doyurmuyorsunuz.
MEZELER bölümünden, Antakya'nın Cevizli Köftesi, Topik ve Karidesli Humus lezzetlerini söyledik. Maalesef hiçbiri umduğum gibi değildi. Antakya'nın Cevizli Köftesi bildiğimiz kısır. Lezzetini beğendim ama dediğim gibi beni şaşırtacak bir lezzet sanmıştım, yanılmışım. Topiği favorim olmadı. Ve gelelim Karidesli Humus'una. İsimlerini veremeyeceğim blogger arkadaşlarımın ballandıra ballandıra anlattığı bu mezeyi hevesle söyledim. Humus buz gibiydi. Hani dolaptan çıkarılmış da gelmiş gibi. Üzerindeki karidesler sıcaktı. Ortaya hoş olmayan bir kombinasyon çıkmış. Lezzet bakımından değerlendirirsem, çok daha lezizlerini yemişliğim vardır. Humus çok yavandı, sanki bir malzemeyi eksik koymuşlar gibi. Ben açıkçası beğenmedim.
![]() |
Topik |
![]() |
Antakya'nın Cevizli Köftesi |
![]() |
Karidesli Humus |
ARA SICAKLAR bölümünden söylediğimiz Ege Otlu Mücver (15 TL), daha evvel hiç tatmadığım bir mücver çeşidiydi. İçinde çok miktarda dereotu var. Yoğurt ile servis ediliyor. Lezzetini beğendim, ama ben yine de klasik mücveri tercih ederim. Bir de ufak öneri, arzu edene sarımsaklı yoğurt ile servis edilebilir. Sarımsak, lezzetine lezzet katar bence.
![]() |
Tattığımız bir diğer ara sıcak ise Yaprak Ciğer (20 TL). Önünde saygıyla eğilirim. Yanındaki kuru soğan salatasıyla insanı lezzet doruğuna çıkarıyor.
![]() |
Ben şahsen tatmadım ama masadaki üç kişi de Kuzu Kulaklı Mercimek Çorbası'nı (11 TL) lezzetsiz buldu. İçmediğim için başka bir yorumda bulunmayacağım.
![]() |
ANA YEMEKLER bölümünden Sebzeli Balık Buğulama (36 TL) ile Tavuk Külbastı (29 TL) yemeklerini deneyen arkadaşlarım memnun kaldılar. Menüdeki en pahalı yemeklerden biri olan Söğürmeli Kuzu Şiş Kebap'ı kendime söyledim. Fiyatı 38 TL. Söğürmenin üstüne döşenmiş diye hayal etmiştim çünkü menüde "Patlıcan severlerin ısrarıyla söğürme ile sunalım dedik" yazıyordu. Gelen tabakta ise söğürme ufak bir kıtır tabağın içinde servis edilmiş. Kuzu Şiş'in altında ise beyaz peynirli erişte vardı. Ben bu tabakta bulunan her şeye bayıldım. Hepsi çok lezzetliydi. Keşke daha fazla söğürme olsaydı dediğim doğrudur, bana porsiyonu küçük geldi. Tadı damağımda kaldı resmen.
![]() |
Sebzeli Balık Buğulama |
![]() |
Tavuk Külbastı |
![]() |
Söğürmeli Kuzu Şiş Kebap |
Bu gecedeki en büyük eksiklik TATLI menüsünü es geçmemizdi. Geç saatlerde yemeğimiz bittiği için bir dahaki sefere deyip çay/kahve söyledik. Ben yine de gitmeden evvel fikriniz olsun diye menüsünü paylaşıyorum.
Çalan müzikler nostaljik Türk şarkılarından oluşuyordu. İnsanı alıp bir yere götüren cinsten. Maalesef biz hoparlörün hemen altına oturduğumuz için müziğin desibelinin yüksekliği rahatsız etti.
Sahrap Restaurant'ta tüm servis elemanları erkek. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, erkeklerden oluşan bir restoranda tuvalet çok hijyen değildir. Lakin, Sahrap Hanım'ın farkı olsa gerek, tuvaletler tertemiz ve misler gibi kokuyor. Limon kolonyası bile konmuş. Sahrap Hanım'ın bu konuda titiz olduğunu hissettim nedense.
Sahrap Hanım verandada tüm misafirlerini öperek, sarılarak içten bir şekilde uğurluyor. Kimine samimi gelmeyebilir, ama bana çok doğal ve içten geldi. Sanki bir akrabamın evinden ayrılıyor gibi hissettim.
Özetlemek gerekirse, yemeklerin bir kısmı leziz, ama bir kısmı o kadar başarılı değil. Dekorasyon, müzik ve hijyen açısından benden yüksek puan aldı. Bence mutlaka gidip deneyimleyin derim. Hatta deneyimlerinizi yorum olarak yazarsanız çok sevinirim.
YORUMLAR YORUM YAP
Bu mekan için daha önce yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak için tıklayınız.