More Restaurant - Midtown Hotel

Yemeği sadece yaşamak için yiyenlerden olamadım asla. Mutlaka bir sonraki öğünü nerede yiyeceğimi planlar, yiyebileceğim alternatifleri düşünür planlar kurarım. Lezzetli bir yemek beni mutlu ederken, kötü bir yemek günümü mahveder maalesef. Ama merak etmeyin, bu yazımda "kötü" kelimesini asla kullanmayacağım. Çünkü tattıklarım olağanüstü lezzete sahip sanat eserleriydi.  "Sanat eseri" diyorum çünkü tıpkı yaşamak gibi, yemek hazırlamak ve sunmak bir sanattır. Ve bu sanat bir insanın yapabileceği en önemli ve en çetrefilli sanat türü bence. 

Mekanımızın ismi More Restaurant. Talimhane'de -Arapların mıntıkası- Midtown Hotel'in içinde yer alıyor. Yalan söylemeye gerek yok. Midtown'ın önünden geçerken hiç ismine bile bakmadan önünden düz geçip gitmişimdir. Açıkçası Arapların Taksim'de rahat rahat dolaşmak için tercih ettikleri bir otel sanıyordum Midtown Hotel'i. İçinde ne var ne yok diye de hiç merak etmemiştim.

Ama bir gün, sevdiğim bir blogger arkadaşımın Fatoş Vayni Şahin'in yemek daveti gelince Midtown Hotel ile tanışma zamanımın geldiğini anladım. Kendi elleriyle biz bloggerlara hazırlayacağı Hamsili Pilav'ı duyunca daveti nasıl reddedebilirdim ki? 

Ben sadece "Hamsili Pilav" yiyeceğimi sanıyorken, More Restaurant'ın Executive Chef'i Ali Davut ve ekibi de bizim için yemekler hazırlamışlar. O yemekleri ballandıra ballandıra anlatmaya başlamadan evvel, biraz şefimizden bahsetmek istiyorum. Çünkü şefimiz çok değerli, başarılı aşçılarımızdan. Kastamonu doğumlu şef, 8 yaşında yemek yapmaya başlamış. Türk Milli Takımı'nı temsil eden ilk aşçılardan biri kendisi. Bugüne kadar katıldığı birçok yurtiçi ve yurtdışı yarışmalardan ödül almış biri. Klasikleşmiş tatları alıp kombinlemeyi, kendine göre yorumlamayı seviyor. 

BAŞLANGIÇ olarak ortaya Acısız Ezme, Karides Salatası  ve Yoğurtlu Patlıcan geldi. Görsel güzelliklerinden hiç bahsetmeyeceğim. Anlatım konusunda fotoğrafların benim kelimelerimden daha güçlü olacağını düşünüyorum. Tat konusuna gelirsek, damak zevkleri kişiden kişiye değişeceğine inansam da, şefin mezelerini beğenmeyecek birini bulacağıma inanmıyorum. Bende tarifini alma hissiyatı uyandıracak kadar sevdim Yoğurtlu Patlıcan'ı. Ne yoğurt patlıcanın tadının önüne geçmiş ne de patlıcan yoğurdun. Birbirlerini tamamlamışlar.

Mezelerin yanında, daha evvel pek rastlamadığım bir başlangıç daha vardı. Adını tam olarak bilmesem de tarifini eksiksiz yapabilirim. Etrafı tam buğday lavaş ile sarılmış Rus Salatasıydı. Daha evvel denemediğim değişik ve lezzetli bir başlangıç olmuş. 

Uzaktan ÇORBA gözüktüğünde, Balık Çorbası mı yoksa Mercimek mi geliyor diye kararsız kaldım. Dış görünümü Mercimek gibi. Ama balık ve deniz ürünleri menüsünde Mercimek'in ne işi var diye düşünürken, Sebzeli Balık Çorbası olduğunu öğrendim. Klasik Balık Çorbası görüntüsünden farklı olan bu çorba, emin olun klasiklerden çok daha farklı. Bir de bunu Balık Çorbası sevmeyen biri söylüyor size. 

Artık çıta daha da yükselmişti. Gelen ARA SICAKLAR'ın mükemmel olmasını bekliyordu tüm masa.  Tabii ki, Ali Şef bizi şaşırtmadı ve iki tane olağanüstü lezzette ara sıcak geldi. Mıhlama üzerine Fındık Soslu Hamsi Kızartması için sayfalarca yazabilirim. Ama emin olun, anlatmam ile yaşanılmaz. Mutlaka gidip denemeniz gerekiyor. İşin ilginci, daha bir hafta önce mıhlama diye krize girip Hayvore'ye gitmiştim. Ve maalesef çok kötü bir mıhlamayla midemi bozmuştum. Masadaki herkes mıhlamanın hayranı oldu. Ali Şef yanımıza gelince, fırsatı kaçırmadan hemen soru yağmuruna tuttuk. Mıhlamanın içinde ne var? Hamsiyi nasıl kızarttınız? Nasıl böyle çıtır çıtır olmuş? Sodalı mı kızarttınız yoksa?  Mıhlamanın içeriği uzun bir süre masada tartışıldı. Püre kıvamında olduğu için, patates katılma ihtimalini bile düşündük. Eriyip giden bir mıhlama değil. Ali Şef de bizi çok merakta bırakmadan tüm ayrıntıları bizimle paylaştı. İçeriğinde Çeçil peyniri ve mıhlamanın sertleşmesi için parmesan peyniri kullanmış. Hamsinin sosunda ise fındık varmış. Soda ile kızartılmamış.

Bir sonraki ara sıcak Hamsili Dolma ve Ballı Hardal Soslu Hamsili Börek. Ballı hardal sos ile balık olur muymuş demedim değil. Ama sayın okuyucular, harika bir buluşmuş.

Sıra ANA YEMEĞE gelince, mide çoktan hamsiye doymuştu. Nasıl yiyeceğim edeceğim diye düşünürken bir baktım ki, silip süpürmüşüm. Hamsili Pilav için Fatoş'umun ellerine sağlık. Tabak süslemesi ise Ali Şef'e ve ekibine ait. Özellikle gül şeklinde kesilmiş küçük domatese bayıldım. Mideden önce göz doyar, derler. Ne kadar doğru! Şu sunumu görünce çok lezzetli bir yemek yemiş kadar mutlu oldum. Çoğu yerde dikkat edilmese de, aslında şefler mutfakta tabağın süslemesi için çok özeniyorlar. Yemeği hazırlamaktan daha çok yorulduklarına eminim. Tabağın önünüze konuş şekli bile önemli Yani tabak önünüze konduğunda, gördüğünüz manzarayı içeride şef çoktan düşünmüş, ona göre tabağı hazırlamıştır. Ama servis elemanı farklı bir pozisyonda tabağı yerleştirirse, her şey alt üst olur. İşte bu nedendir ki, restorancılık bir takım işidir. Herkes sorumluluğunu bilmeli ve minimum hata yaparak işini doğru yapmalı.

TATLI tabağı geldiğinde, balık ziyafetimiz resmi olarak sonlanmış oldu. Bu tabaktan en beğendiğim kova şeklindeki külahın içinden yediğim kaşık kaşık çikolata oldu. Hafif tatlı sevenler ise Tahinli Dondurmalı Sarma'yı tercih edebilirler.

Ben tattığım her yemek çok lezzetliydi demeyi abartı bulurum. Kendimi karşımdakinin yerine koyarım. Kendime Hiç mi kötü yoktu ya diye sorarım. İnandırıcı gelmez kulağıma söylediklerim. Ancak hayatta bazen bazı anlar gelir ki, tabular yerle bir olur. Ali Şef'in her yemeği çok lezzetli .Gerek lezzet, gerek sunum bakımından dört dörtlüktü. Ben bu tadımlıkta sadece Karadenizli yönünü gördüm şefin. Başka bir zamanda yine gelip, Ali Şef'in kendine ait patentli Maria Dima'nın Köftesi adlı yemeğinden tadıp yine burada sizinle paylaşıyor olacağım..

More Restaurant'ta 20 Aralık gününe kadar Roka-Balık Günleri var. Bu menüden seçilerek bize ikram edilen yemekleri ve daha fazlasını siz de More Restaurant'ta tadabilirsiniz.

TEŞEKKÜRLER 

Karadeniz Mutfağı'nın eşsiz yemekleriyle beni mest ettiği için Midtown Hotel Executive Chef Ali DAVUT ve ekibine, bizimle tüm gece ilgilenen Misafir İlişkileri'nden sorumlu Sıla Hanım'a ve tabi ki, bu harikulade günü yaşatan Fatoş Vayni ŞAHİN'e çok teşekkürler !