Hayvore

Beyoğlu'nda gezilmedik mekan bırakmadım mı diyorsunuz? Ev yemekleri ve Karadeniz Mutfağı'nın en lezzetli temsilcilerinden Hayvore'ye gitmediyseniz, bence boşuna böbürlenmeyin.

Girişteki tabelayı görünce "Neden Hayvore'nin altında I'm here yazıyor ki?" diye biraz sorguladım. Hayvore kelimesinin Lazca'da "Ben buradayım" anlamına geldiğini öğrenince de mekan sahibini takdir ettim.

İşin ilginci, Hayvore mekan sahibinin ikinci restoranıymış. İlkinin adı Sisore, yani Lazca'da "Neredesin?" anlamındaymış. Yeni restoranın ismini verirken de ilkine gönderme yapmış anlaşılan.

Girişte sağ bölümde bulunan çeşit çeşit yemeklere bir göz atmadan masaya oturmayın.

Benim tercihim yarım mercimek çorbası (4 TL), kara lahana dolması (9 TL) ve az pilav üstü kuru fasulyeden (5 TL) yana oldu. Kesinlikle tüm yemekleri çok lezzetli, özellikle de kuru fasulyesini çok beğendim. Tek eleştirim pilavın biraz kuru olması...

Masadaki diğer arkadaşların siparişleri olan musakkadan (10 TL), sebzeli tavuktan (10 TL) ve mıhlamadan (10 TL) da tattım. Hepsi birbirinden lezzetli ama tattıklarımın arasından en beğendiğim mıhlama oldu.

Mısır ekmeğinin daha taze ve sıcak servis edilmesini beklerdim. 

Tatlıları yok sanmayın, zira ev baklavası, laz böreği gibi tatlıları var. Ancak mideyi doyurduğumuz için tatlılara yer kalmadı maalesef. Ama bu kadar yemeğin üzerine çay iyi gidiyor, benden söylemesi. Hele hele içtiğiniz Karadeniz çayı ise. (Çaylar müesseseden)

Aile işletmesi olduğu her halinden belli olan restoran Türkler kadar yabancı turistlerin de gözdesi. E tabi, lezzetli Türk yemeklerine hayran kalmamak elde değil.

Oturup saatlerce muhabbet edebileceğiniz piyasa bir ortamı yok, tam anlamıyla esnaf lokantası ruhu taşıyor. Lezzetli yemek yemek istiyorum diyorsanız, mutlaka gidin. Ben bir dahaki sefere Karadeniz pidelerinden ve çeşit çeşit tatlılarından tatmaya karar verdim.