Hasan Restaurant

Günümüzde "Karaköy" olarak adlandırılan bölge, geçmişte Galata olarak biliniyordu. İstanbul'un liman bölgesi olan Galata, Beyoğlu'nun da bir bölümünü oluşturuyordu. 1453'den 1960'lı yıllardaki Kıbrıs olaylarına kadar Türkler tarafından da Galata diye anılan bölgenin adı bu tarihteki Kıbrıs olaylarına bir tepki olarak değiştirilen Rumca isimler gibi Karaköy'e dönüştürülmüştür.  (Referans: Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi - Orhan TÜRKER)

HasHan Galata butik otelinin LOKASYONu mükemmel, çok basit ve ulaşılabilir bir yerde. Karaköy'ün en önemli caddelerinden biri olan Bankalar Caddesi'nin üstünde. Bu caddenin önemi çok büyük. Vakt-i zamanında, Osmanlı Merkez Bankası’nın, finans kurumlarının ve sigorta şirketlerinin genel merkezlerinin bulunduğu caddeydi. Ayrıca, meşhur Kamondo merdivenlerinin hemen yanıbaşında. Kamondo merdivenleri, 1880 yılında ünlü Osmanlı Yahudi bankeri Abraham (Avram) Salomon Kamondo tarafından yaptırılmış.

Mükemmel bir lokasyona sahip bu otelin girişinde yer alan Hasan Restaurant, diğer bilinen otel restoranlarına pek benzemiyor. Dışarıdan görseniz, büyük kitaplığı, rahat koltuklarını görünce kütüphane bile sanabilirsiniz. Çok rahat ve ferah bir mekan. Masalarla anlamsız bir kalabalık yaratılmamış. Az ve öz mantığı benimsenmiş DEKORASYONda. Bizim için harika iki masa hazırlanmış. 

Restoranın adının sebebini çok merak ettim. Ama herhangi bir anlamı ya da hikayesi yok. HasHan kelimesindeki orta H harfinin atılmış hali. Duvarlarda ise bu isimden esinlenilerek yaşlı köylü Türk erkeklerinin fotoğrafları var. Hasan Dede misali. 

Mekanın bar kısmında koca bir kara tahta üzerine tebeşirle menü yazılmış.

Menümüz iştah kabartıcı gözüküyor.

Yeme-içme konusunda hatırı sayılır blogger'ları ve Instagram fenomenlerini bir araya getiren etkinlikte TADIMLIK olarak Somonlu Kaparili Krep'ler ikram edildi. Çerez misali ağza atılmalık olan bu minik krepler, benim gibi günde üç öğün füme somon yeme potansiyeli birinin delirmesi için yeterli.

Kreplerle iştahım iyice açıldıktan sonra, SOĞUK BAŞLANGIÇLARdan tatmaya başladım. Haydari, Pastırmalı Humus, Soslu Patlıcan ve Muhammara içinden en çok beğendiğim Haydari oldu. Normalde yoğurtlu bir mezeyi favori göstermezdim ama Haydari gerçekten beklentimin çok üstünde bir lezzetteydi. Diğer mezeleri övememe sebebim ise, normalden biraz daha tuzlu olmaları.

ARA SICAK olarak servis edilen Hasan Mantı bence gecenin yıldızıydı. Soğuk başlangıçlar gibi, mantı da tuzlu geldi bana. Bence tuz konusunda dikkat edilirse, açık ara en sevilen yemek olur. 

HasHan Galata'nın sahibi tavuk konusunda çok hassas. Öyle ki, tavuklar "organik" kelimesinin hakkını veren, Bakanlık onaylı Antalya'daki bir tavuk çiftliğinden alınıyormuş. Bu tavukların besi tavuklarından farkı, etinin daha az ve pişiminin daha zor olmasıdır. Bizim için hazırlanan yemeğin adı, Ada Çaylı Limon Soslu Organik Sarma Tavuk. Yanında Domatesli Pilav ve Brüksel Lahanası servis ediliyor. Tavuk bana çok kuru geldi. Yavan bir tat. Sosun tavuğu daha lezzetli hale getirmesini bekliyordum, ancak sos lezzet açısından tavuğu tamamlamakta zayıf kalmış. Yanında servis edilen Domatesli Pilav ise tavuk gibi kuru. Ben daha taze bir tat olmasını beklerken, sanki sabah yapılmış da akşam servis ediliyor gibi hissettirdi.

Gecenin sonunda, mekandan TATLI bir gülümsemeyle ayrılmamızı sağlayan Kırmızı Şarap Soslu Kaymaklı Armut Tatlısı tüm bloggerlardan geçerli not aldı.

Her gün açık olan mekanda Türk mezeleri ile başlayan menümüzü sıcak bir kahveyle sonlandırdım. Sırf kahvesi için onca yolu gitmeyi göz alırım.

TEŞEKKÜRLER 

Davet için GezenAyaklar.com'un kurucularından Ebru AYAŞLILAR SEZER'e, Hasan Restaurant'ın şefi Hüseyin YILDIZHAN ve Hasan Restaurant çalışanlarına çok teşekkürler !