Salaş bir mekanda dostlarla yapılan hoş sohbetli rakı-balık uzun süre silinmez hafızalardan. Hele bir de yemekler lezzetliyse, değmeyin keyfime!
Büyük bir dost grubuyla gittiğim Cibalikapı Balıkçısı'ndan içeri girer girmez, burada farklı bir deneyim yaşayacağımı anladım. Bu salaş mekanın kendine özgü samimi ve sıcak bir havası var.
Cibalikapı 3 katlı küçük bir binada hizmet veriyor. Otoparkı yok, ama vale hizmeti var. İlk giriş katında mutfak ve tuvaletler bulunuyor, dar merdivenlerle çıkılan 2. ve 3. katında yemek yeniliyor.
Rezervasyonumuz 2. katta idi. Yukarı çıktığımda gördüğüm görüntü resmen içimi ısıttı. Mükemmel bir manzara, arka arkaya dizili tahta masalar, tavandan sarkan deniz kabukluları, loş bir oda aydınlatması, duvarları dolduran eski İstanbul tabloları. İşte bunların hepsi bir araya gelince rakı-balıklık mekan çıkıyor ortaya.
Meze tepsisi geldiğinde kendimden geçmişim. Şöyle bir göz gezdirip art arda sıraladım; ahtapot salata, levrek marine (nam-ı diğerSaraylı), közde patlıcan ve lakerda. Aklımda kalanlar balık pastırması, Cibalikapı usulü Girit ezmesi ve Abudaraho. Bunları da bir dahaki gidişimde sipariş vereceğim artık.
Meze siparişi verirken insanın mutlaka düşünmesi gereken bir nokta var, "balık için yer kalsın mı". Bunun kararını verdikten sonra her şey çok kolay. 
Ahtapot salatasının zeytinyağına bayıldım! Ve sert olmayan, kolay çiğnenebilir kuru domateslerine... Ahtapot-kurutulmuş domates-zeytinyağı birbirine yakışan güzel bir üçlü olmuş.
Favorim oldu bu meze.
Levrek marinesinin sosunu beğenmedim. Resimdeki kadar cart bir sarı renge sahip gerçekten.
Közde patlıcan mezesi sınıfta kaldı benim için. Biraz özensiz hazırlandığını düşünüyorum. Daha iyi yapılabilirdi.![]()
Lakerda ise Bay Nihat'ta yediğimden çok uzaktı. Kötü değildi ama yine de tadı damağımda kaldı diyemedim.
Ortaya gelen Yeşil Salata'nın görünümü masaya neşe getirdi. Yeşilin her türlü rengini barındırıyor içinde. Tadı da görüntüsü kadar güzel.
Mezelerin tadını yavaş yavaş çıkarın. Zaten garsonumuz da bizi sipariş konusunda hiç sıkboğaz etmedi. En doğrusu da bu. Cibalikapı Balıkçısı'nı müşterilerin rahat rahat sohbet edip yemek yiyebileceği bir yer haline getirmişler.![]()
Sıra ara sıcaklarda. Mekanın spesiyalini söylemesek olur muydu? Olmazdı tabii, ve masamıza ilk gelen Parmesanlı Midye Izgara oldu. Masamızda parmesanlı midyenin müptelası olanlar da oldu, eh o kadar da lezzet bombası değilmiş diyenler de. Ben de parmesanlı midyenin müptelası olduğumu söyleyemeyeceğim. Değişik bir tat ama beni cezbetmedi.
Sıradaki kalamar ızgara idi. Ben çok beğendim, normalde kalamarı tava tercih ederim ama Cibalikapı'nın ızgara kalamarı gerçekten tadılmalı. Küçük küçük kesilmiş, tek çatalla ağıza atılmalıklar.
Ana yemek söylemeyip etrafımda balık sipariş edenlerden otlandım.
Herkes farklı bir balık çeşidi söylediği için de daha çok tat tattım. İçlerinde en beğendim Levrek oldu. Çıtır çıtır, taze olduğu her halinden belli..
Küçük balık sevenler için ise Barbun iyi bir tercih. 1 porsiyonda 6 tane getiriyorlar.
Ve mekanın bir diğer spesiyali, Asma Yaprağında Çipura. Yine masa ikiye ayrıldı. Çok beğenenler ve o kadar da güzel değil diyenler. Denenmeli ama biraz klasik takılıp normal çipurayı tercih edeceğimi belirteyim. 
Finali ise üzerinde vanilyalı dondurma ile sunulan güveçte helva ile yaptık. Daha lezzetli helvalar yemiştim. 
Bu kadar yediniz içtiniz, fiyat nedir ki diyenler için söyleyeyim; içki dahil 12 kişi 990 TL ödedik, yani adambaşı 82.50 TL.
Fiks menü modasına uyan Cibalikapı, yediğinin içtiğinin hesabını bilenler için bir menü hazırlamış: Limitli Alkol Fiks Menü. Kişibaşı 90 TL. Ancak fiks menü 10 kişi ve üzeri gruplar için geçerli sadece. Her 4 kişi için masaya 10 çeşit meze, yeşil salata, arasıcak olarak ahtapotlu ızgara ve parmesanlı ızgara servis ediliyor. Ardından günlük belirlenen 3 çeşit balıktan birisi ana yemek olarak sunuluyor. Finalde ise Cibalikapı Tatlısı, Türk kahvesi ile kendi yapımları satsuma veya vişne likörü ikram ediliyor. İçki olarak 4 kişiye bir 70cl Rakı, 2 kişiye bir 75cl Şarap, 1 kişiye 3 tane 33cl bira ya da alkolsüz içecek.
Mekanın küçük olması, samimi bir hava yaratmasına rağmen büyük gruplarla gidildiğinde ses yankılanmasına sebep olduğu için bir dezavantaj. Yüksek sesle atılan kahkalar, konuşmalar diğer masadakileri rahatsız edebilir.
Dostlar, hoş sohbet ve lezzetli yemekler. İşte bu üçlü insanın efkarını dağıtır, dertten tasadan uzaklaştırır. Cibalikapı yazısındaki "a" harfindeki mutlu balık gibi mekandan mutlu ayrılırsınız. 


















YORUMLAR YORUM YAP
çipura ve levreğin kültür balığı olma ihtimalini ve porsiyondaki barbun sayısını göz önüne aldığımızda fiyat/performans rezilmiş.adam başı fiyat çok fazla
CEVAPLA
Moda'da bulunan Cibalikapı'daki parmesanlı midye çok güzeldir, bir de buradakini denemenizi tavsiye ederim :).
bir de yeşil zeytin içerisinde ceviz olan bir mezesi var, o da tadından yenmez :)
CEVAPLA
girit usulü ezme yemeden döndüm demeyin. Oranın en meşhur mezesidir. Bi daha ki gidişinizde mutlaka deneyin beğeneceksiniz.
CEVAPLA