Cemilzade Ezme & Lokum

Ben lokum sevmem. Sebebi çikolatacı olduğum için ya da şerbetli tatlıları sevdiğim için değil. Sebebi, hep kötü lokuma denk gelmem. Lokum ikram edildiğinde ya da lokum almak için heveslendiğimde, ağzıma attığım lokumun bir anda sakıza dönüşmesidir beni “lokum”dan soğutan.

Şimdilerde öyle olmasa da eskiden bayramlarda çifte kavrulmuş lokum evlerin baş tacıymış. Gelen misafirlere ikram edilir ya da ziyaret edilen büyüğün evine lokum götürülürmüş. Hep bu hikayeleri büyüklerimden dinler, sonra düşünürdüm. Acaba o zamanlarda lokumun tadı nasıldı diye. Bu kadar çok sevilmesinin sebebi neydi?

Benim aslında böyle düşüncelere dalmam yersizmiş. Çünkü İstanbul’da 131 yıldır dimdik ayakta kalabilmiş bir lokumcu varmış. Cemilzade Ezme&Lokum hâlâ eski günleri yad edebileceğiniz lezzette lokumlara sahip. Her ne kadar ballandıra ballandıra ezmelerini ve lokumlarını anlatmak istesem de, öncesinde hikayesini anlatmazsam Cemilzade’nin kurucusu Udi Cemil Bey’e ayıbım büyük olur.

Cemilzade 131 yıllık bir İstanbul markası. Yüzyıllık markalardan. Böyle geçmişi olan mekanları çok seviyorum. Anlatılan hikayeleri dinlemeye doyamıyorum. Eminim siz de doyamayacaksınız.

Udi Şekerci Cemil Bey, 1867'de Şehzade Camii başimamı Hasan Tahir Efendi ile Ayşe Sıddıka Hanım'ın oğulları olarak İstanbul'da dünyaya gelmiştir.

Babası öldüğünde 13 yaşındaydı. 2-3 yıl, başta kuyumculuk olmak üzere çeşitli işlerde çıraklık etmişti. 16 yaşına geldiğinde ise, cesur bir karar vererek yanında çıraklık ettiği ustasından öğrendiği özel formüllerle hazırlanan ezme, lokum ve akide şekerlerini satmak üzere 1883 yılında Şehzade Camii karşısında Şekerci Cemil Bey mağazasını açtı.

Hepinizin kafasında soru işaretleri oluşmuştur eminim. Neden Udi? Cemil Bey'in en büyük tutkusu Türk Musikisi. Bu tutkusu uğruna ünlü udilerden Basri Bey'den ud dersleri almış. Ve 24 yaşında ilk önemli bestesini yayınlamış.

Bu başarılarının yanı sıra, Cemil Bey, Abdülmecid'in kızlarından ve II. Abdülhamid'in kardeşlerinden Mediha Sultan'ın dairesinde imamlık da yapmış. Ancak Müzika-i Hümayun'daki görevi, dükkan sahibi olmasıyla ilgili yakın çevresinden uyarılar aldığı için, dükkanının ismini Cemilzade olarak değiştirmiş. Cemilzade, Cemil'in oğlu anlamına geliyor. O vakitlerde 2 yaşında olan oğlu üzerinden şekerciliğe devam etmiş.

İşte böyle beni lokum canavarına dönüştüren Cemilzade’nin hikayesi. Aslında hikayenin devamı var. Daha detayını öğrenmek isteyenler, Cemilzade'nin resmi sitesinden bilgi alabilir.

2009'da ailenin 4. neslinden Barış Cemiloğlu şekercilik geleneğini sürdürmek üzere Cemilzade'ye katıldı. Annesiyle birlikte 4 şubenin başında. Anadolu Yakası’nda Selamiçeşme ve Şaşkınbakkal şubeleri var. Avrupa Yakası’nda ise Etiler ve Nişantaşı semtlerinde şube açmışlar.

Etiler şubesi bir apartmanın alt katında yer alıyor. Küçük sevimli bir bahçesi var. Vitrini ise süslü püslü. Dükkanın duvarları geçmişe giden bir tünelin duvarları gibi. Her tablo yüzyıl geriye götürüyor insanı. 

Kutular Barış Bey'in annesinin tasarımı. Çok şıklar. Özellikle hediye götürecekseniz, paketinin de güzel olması lazım ve Cemilzade'de seçenek çok.

Cemilzade’de 4 çeşit ürün var : Lokumlar, Ezmeler, Şekerlemeler ve Çikolata. Lokumlar ve Ezmelerden tattım ama eminim diğer ürünleri de çok lezzetlidir.

Ev yapımı reçeller de satılıyor.

Fıstıklar Antep’ten. Fındıklar Giresun’dan. Sakızlar Sakız Adası’ndan. Cemilzade sahipleri için nesilden nesile geçen sırların en başında geleni, kullanılan malzemelerin kalitesinin her şeyden önemli olması. Üreticiler Barış Bey’in bu konuda ne kadar hassas olduğunu bildikleri için kaliteli mal göndermeye özen gösteriyorlarmış. “Aksi takdirde malları geri gönderiyorum” diyor Barış Bey.

Cemilzade’de her şey doğal. Katkı maddesi kesinlikle kullanılmıyor. Doğal pancar şekerinden elde edilen şeker kullanılıyor.

Hazır konu “lokum”dan açılmışken, lokumun bozuk mu, iyi mi olup olmadığını ağza atmadan anlamanın birkaç püf noktasından bahsedeyim.

1) Görüntüsü canlı olmalı.

2) Elastik yapıya sahip olmalı. Yani üzerine bastırılınca eski halini almalı.

3) Kokusu içindeki ürüne özgü olmalı.

Cemilzade lokumları ağza atılınca eriyor desem yalan olmaz. Hele Kaymaklı Lokum! Çoğu kişinin favori lokumu. Online satışı yok. Çabuk sürede bozulması sebebiyle sadece mağazalardan temin edebilirsiniz. Aslında 2009 yılına kadar Kaymaklı Lokum satılmıyormuş. Barış Bey’in babası sadece aile ve dostları için bu özel lokumdan hazırlıyormuş. Barış Bey işleri devralınca bu mükemmel lezzeti Cemilzade müşterilerinden mahrum bırakmak istememiş. Ve bu şekilde menüye eklenmiş.

Ezmelerden favorim “Fıstıklı Ezme”. Aslında fıstıklı yemekler ağır olarak nitelendirilir. Ama Cemilzade’ninki bir başka doğrusu! Yumuşacık, ağızda mükemmel bir tat bırakıyor. Uyarımı hemen yapayım: bir tane almak asla yeterli gelmiyor.  

Barış Bey'in annesinin elleriyle hazırladığı minik Sakızlı kurabiye toplarının da müptelası oldum.

Cemilzade kuruluşundan beri butik üretim yapıyor. Yani, fabrikasyon usulü lokum üretilmiyor. Lokumlar kazanlarda hazırlanıyor. Lokumun her tarafı kazana değdiği için daha lezzetli oluyor. Yaklaşık 50 yıldır aynı usta ve tedarikçilerle çalışıyorlar. Sadece aile üyelerinin bildiği 130 yıllık formüllerle üretim yapılıyor.

Cemilzade’nin sunduğu lezzetlerin hâlâ eskisi gibi olmasını, ama günümüz şartlarına ayak uydurmasını seviyorum. Online satışı var. Zamanı olanlara ise mutlaka dükkana gitmelerini öneririm. Cemilzade’de müşteri çok önemli. Gelen müşteriye mutlaka ikram yapılır. Alışveriş yapıp yapmaması önemli değil. Önemli olan ne alacağını bilip alışveriş yapması.

Udi Cemil Bey’in besteleri arka fonda çalarken, kendinizi Cemilzade’nin lokumlarının, ezmelerinin tadına bırakın.

Not: Bayram öncesi Cemilzade ürünlerine rağbet çok artıyor ve malları tükenebiliyor. Bayram öncesinden sipariş verin.

***** TEŞEKKÜRLER MESAJI *****

Bu keyifli etkinlik için Zomato'ya ve bizi mükemmel bir şekilde ağırlayan Cemilzade'ye çok teşekkürler!